Ülkemizde toplam nüfusun yaklaşık %12,28’ini engelli bireyler oluşturmaktadır. Bu rakamlara süreğen hastalıklar dahil edilmemiştir. Görme engelli bireylerin sayısı yaklaşık 2.5 milyon civarındadır. Her ne kadar okur-yazar körlerin oranı %10 civarında gösterilse de, bu rakamlar gerçeği yansıtmaktan uzaktır. Bugünkü eğitim sistemi, ne yazık ki okur-yazar olmayan diplomalı körler yetiştirmektedir. Bunun temel nedeni, halen yürürlükte olan eğitim ve sınav sistemidir.

Görülmeyen Gazete, bu gerçeklerden hareketle 2007 yılının Mayıs ayında yayın hayatına başlamıştır. Gazetemize adını, bugün aramızda olmayan Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti eski başkanlarından Gazeteci-Yazar rahmetli Sayın Orhan Erinç vermiştir. Türkiye’de bir ticari kuruluş tarafından ilk defa çıkarılan Görülmeyen Gazetenin temel amacı, anayasal bir hak olan haber alma hakkını görme engellilere sunmak, onların ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan gelişimlerine katkıda bulunmak, hukuki hakları konusunda bilinçlendirmek ve kendilerini ilgilendiren teknolojik gelişmeler hakkında bilgilendirmektir.

Görülmeyen Gazetenin diğer bir hedefi ise, toplumda görme engellilerin okur-yazar oranının yükselmesine katkıda bulunmaktır. İkinci Dünya Savaşı’nda İngiliz ordusunda okur-yazar olmayan askerlerin yarattığı sorunları gören yöneticiler, savaş sonrası bir okuma-yazma seferberliği başlatmışlar ve bu, İngilizlere daha fazla matbaa, kitap ve süreli yayın olarak dönmüştür.

Günümüzde teknolojik gelişmeler de dikkate alındığında, Görülmeyen Gazetenin önemi daha da artmaktadır. Kamu ve özel alanlarda erişilebilirlik bağlamında kayda değer gelişmeler sağlanmıştır. Kamuya açık alanlarda, şehir içi toplu taşıma araçlarında, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları gibi şehirlerarası yolcu taşımacılığında, hava yollarında ve bu konuda kamuoyu oluşturularak braille yazının kullanılması konularında Görülmeyen Gazete olarak önemli katkılar sağladığımıza inanıyoruz.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında İngiltere’de meydana gelen gelişmelerin bir benzerinin ülkemizde de yaşanıyor olması bizler için gurur vericidir.